Cumartesi Anneleri’nin hareketine yeniden sert polis müdahalesi
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle İstanbul Galatasaray Meydanı’nda açıklama yapmak isteyen Cumartesi Anneleri’ne polis bugün de müdahale etti. Cumartesi Anneleri’nin Twitter hesabından yapılan açıklamada “Galatasaray Meydanı’na erişemeden, Meşrutiyet Caddesi girişinde engellenerek hukuksuzca gözaltına alınıyoruz” dendi.
955’inci hafta buluşmasında Cumartesi Anneleri’nin uzun periyodik destekçilerinden en az 15’inin kelepçelenerek gözaltına alındığı ve 33 dereceyi aşan sıcaklıkta otobüste bekletildikleri bildirildi.
Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nda süregelen hak arama uğraşlarına dönük engellemeleri Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” olarak niteleyen kararından sonra 8 Nisan 2023 tarihinden itibaren yine Galatasaray Meydan’ında buluşma hareketleri düzenlemeye çalışıyor.
Eylemlere yönelik müdahalelerde dozun arttığı argümanını araştırmak üzere dört hak arama kuruluşu biraraya gelerek son üç ayın raporunu tuttu. Hafıza Merkezi, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Milletlerarası Af Örgütü, Cumartesi Anneleri hareketlerini gözlemleyerek yaşanan ihlalleri 29 Nisan tarihinden bu yana kaydettiği raporunu bugün meydanda açıklayacağını duyurdu, lakin harekete müdahale üzerinde rapor daha sonra kamuoyuna sunuldu.
Eylemcilere yönelik müdahalenin dozu artıyor
Hafıza Merkezi’nden Avukat Hasret Zıngıl 10 haftalık müşahedenin sonucunda yaptıkları en temel tespitin, “Cumartesi Anneleri/İnsanları ve hak savunucularının toplanmalarını engelleme ve toplanmaya müdahale etmede polisin her hafta dozu artan sabırsızlığı ve bu sabırsızlığa eşlik eden orantısız güç kullanımı” olduğunu söylüyor. Zıngıl, “Çemberin içerisindekiler polise direnç göstermiyor. Tek yaptıkları sessizce durmak. Sabahtan hazır edilen gözaltı araçları getiriliyor. Gözaltına alınan şahıslar keyfi biçimde kelepçeleniyor. 10 haftalık gözlemimizde yalnızca bir hafta kimseye kelepçe takılmadı” diyerek yaşananları özetliyor.
Uluslararası Af Örgütü Kampanyalar Koordinatörü Damla Uğantaş da, adalet arayışlarının engellemesinin büyük bir risk olduğuna dikkat çekiyor ve “Gözaltında kaybedilenlerin anneleri ve öbür yakınları, sevdiklerinin akıbetini bilmeyi hak ediyor. Süren yasaklamalar bu taleplerinin duyulmasını da güçleştiriyor. Protesto hakkını aşındırmaya yönelik genişleyen ve ağırlaşan eforlara karşı koymayı bu nedenle değerli buluyoruz” diyerek neden aksiyonlara takviye verdiklerini açıklıyor.
TİHV’den Murat Kök de “Biz bu gözleme başladığımızda Cumartesi Anneleri/İnsanları uzun bir mühlet yasaklama kararı olmadan engellenmiş ve gözaltına alınmıştır. Seçimlerden öncesine denk gelen bu periyot, Anayasa’yı tanımayan memurların, aslında demokratik hukuk devleti sistemine yani anayasal tertibe karşı kabahat işlediklerinin farkında olduklarını göstermektedir. Bu durum, birinci seçim sonuçları ile değişmiştir” diyor. 945’inci haftada kendisi de gözaltına alınan Kök, “Üç aylık tanıklığımızda değişmeyen en değerli şey Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın iradesidir” diye vurguluyor.
MLSA Kurucusu Barış Altıntaş da müşahede sürecinde basına dönük engelleme ve şiddeti “sistematik” diye niteliyor. “Yapılan polis müdahalelerinden imaj almak isteyen basın mensuplarına karşı da sistematik, açık ve planlı olarak engelleme ve şiddet uygulanmaktadır” diye belirtiyor. Altıntaş, “8 Temmuz’da, gözaltı sonrasında açıklama yapmak isteyen milletvekillerine yönelik engellemede çıkan arbedede polis, gazetecilere açıktan şiddet uyguladı. Yalnızca geçen haftadan örnek olarak devam etmek gerekirse, polis bir muhabirin boğazını sıktı, bir başka muhabir yere itildi. Üçüncü bir gazetecide ise kollarına darbeler nedeniyle morluklar oluştu ve telefonu yere atarak kırıldı” diye yaşananları aktarıyor.
Bugünkü 955’nci hafta hareketinde polisin Cumartesi Anneleri’ne müdahalesini görüntülemek isteyen ve yerinde haber takibi yapan PİRHA muhabiri Dilan Şimşek’in de gözaltına alındığı bildirildi.
DW / ETO,EC
DW Türkçe’ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?