Erdoğan: Avrupa Birliği’nden rastgele bir beklentimiz yoktur
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 28’inci Periyot 2’nci Yasama Yılı Açılış Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Avrupa Birliği (AB) ile bağlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’ye ait kararları ve yeni Anayasa çalışmaları öne çıkan hususlar oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ile alakalar konusunda eleştirel konuştu. “Biz Avrupa Birliği’ne verdiğimiz her kelamı tuttuk, fakat onlar bize verdikleri kelamların neredeyse hiçbirini yerine getirmediler” diyen Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Yönetimler değişse de Avrupa Birliği’nin ülkemize yönelik adaletsiz ve ahde vefa unsuruyla bağdaşmayan tarafgir tavrında bir değişiklik olmadı. Kağıt üzerinde ortaya koydukları unsurları, kuralları, süreçleri hiçe sayan bir yaklaşımla ülkemize haksızlık üzerine haksızlık yapıyorlar. Türkiye olarak 60 yıldır kapısında bekletildiğimiz Avrupa Birliği’nden rastgele bir beklentimiz yoktur.”
Erdoğan, “örtülü bir yaptırım” diye nitelediği vize serbestisi konusu başta olmak üzere AB’nin tavrını değiştirmesi halinde kendi yanlışlarını düzeltmiş olacağını söyledi. “Yapmazlarsa siyasi, toplumsal, ekonomik ve askeri olarak bizden rastgele bir beklentiye girme hakkını tümüyle kaybederler. Şayet, artık düzgünce lafta kalan tam üyelik sürecini sonlandırmak üzere bir niyetleri varsa, işin o tarafı da kendi bilecekleri iştir. Biz, demokrasi, adalet ve özgürlükler noktasında Kopenhag Kriterleri’ni gerekirse Ankara Kriterleri yapar, yeniden yolumuza devam ederiz” biçiminde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’ne karşın sabırla bugünlere getirilen tam üyelik sürecinde yeni dayatmalara, yeni koşullara tahammüllerinin kalmadığını da tabir etti.
“AİHM kararları bardağı taşıran son damla”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği Yüksel Yalçınkaya kararını “adeta bardağı taşıran damla” diye niteleyen Erdoğan, son günlerde “Türkiye aleyhinde çıkan kararlardan yürek alan terör örgütü mensupları ve yandaşları varsa, beyhude yere hevesleneceklerini” savundu. Gülen yapılanması üyesi olduğu savıyla mahkûm olan bireylerin AİHM’ye taşıdığı davalara atfen, “Türkiye, bu ihanet çetesiyle gayretinden milim geri adım atmayacak, rastgele bir oduna, eskiye dönüşe müsaade etmeyecektir” diye vurguladı. Erdoğan, kararları “Avrupa’daki muhataplarımızın Türkiye’nin istiklali ve istikbali uğrunda ödediği bedellere en küçük bir hürmetlerinin kalmadığının işareti” diye yorumladı.
AİHM’nin birtakım ülkelerin tesiri altında kalarak yetkilerini aştığını da ileri süren Erdoğan, “Bizim de terör örgütleriyle tıpkı hizada sıralanan kurumların kararlarına ne hürmet duymamız ne de onların dediklerine kulak asmamız mümkün değildir” diyerek reaksiyon gösterdi.
Yeni Anayasa çalışmaları
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili iletiler da verdi. Türkiye’de hala var olan Anayasa’nın 2023 Türkiye’sini taşıyamadığı ve 41 yıllık tarihinde irili ufaklı değişiklikle “yamalı bohçaya döndüğünü” savunan Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak bu bahiste 2021’de kendi hazırlıklarını yaptıklarını belirtti. Ardından başka siyasi partilerin de hazırlık sürecine davet edildiğini belirten Erdoğan, “Davetimiz maalesef karşılık bulmadı. Daima darbe anayasasından şikayet edenler, iş somut adım atmaya gelince konfor alanlarının dışına çıkmak istemediler. Buna karşın ümidimizi kaybetmedik” tabirleri ile muhalefeti eleştirdi. Tüm partileri ve vekillerini, toplumsal kısımları yapan bir anlayışla yeni anayasa davetlerine katılmaya davet de eden Erdoğan, “milli, yerli, sivil, vizyoner bir anayasa isteyen herkesin bu davetin muhatabı” olduğunu kaydetti. Ülkenin kırmızı çizgilerine uygun halde yaklaşan herkesle birlikte konuşup, tartışarak hareket edilebileceğini belirten Erdoğan, Anayasa’nın yapılmasının tüm mevzuların üstesinden gelmeye sağlayacak bir adım olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetin 100’üncü yılını yeni anayasa ile taçlandıralım” dedi.
Erdoğan: Zelzele sonrası kimi aksaklıklar olmuştur
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında 6 Şubat’ta yaşanan ve 11 vilayette 14 milyon vatandaşı etkileyen zelzelelere de değindi. “50 bin can kaybına yol açan sarsıntı, yakın tarihimizin en büyük felaketlerinden biridir. Böylesine büyük alanda, bu kadar çok insanı etkileyen afet karşısında bu derece süratli toparlanıp, evvel arama-kurtarma akabinde acil yardım ve barınma hizmeti sağlayan diğer bir devlet örneği yoktur. Buna karşın elbette kimi aksaklıklar, eksiklikler, gecikmeler olmuştur, tahminen hâlâ da vardır. Lakin milletimizin bu felaket karşısında gösterdiği birlik, beraberlik ve dayanışma asırlar boyunca hayırla yad edilecek, tüm insanlığa örnek gösterilecektir” dedi.
DW, DHA/ETO, JD