Hollanda’da göçmen ve Müslümanlar kaygılı
Hollanda’da Çarşamba günü yapılan erken genel seçimlerden çok sağcı Özgürlük Partisi’nin (PVV) birinci olarak çıkmasına Hollanda’da yaşayan göçmenler ve Müslümanlar’dan reaksiyon geldi.
Göçü büsbütün durdurma, cami ve Kur’an kurslarını kapatma, Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili referanduma gitme üzere vaatlerle seçmenlerinden oy isteyen Wilders, seçim sürecinde daha ölçülü bir lisan kullansa da, bilhassa Hollanda nüfusunun yaklaşık yüzde 5’ini oluşturan Müslümanlar inanç özgürlüklerinin kısıtlanmasından tasa ediyor.
Partinin çok sağcı başkanı Geert Wilders ise resmi olmayan seçim sonuçlarına nazaran seçim zaferini ilan etti, lakin hükümeti kuracak çoğunluğa sahip olamadı.
“İkinci sınıf vatandaş” endişesi
Hollanda’da yaşayan Fas kökenlileri temsil eden Faslı Hollandalılar Dayanışma Derneği Lideri Habib el Kaddouri, Hollanda basınına “Sıkıntı ve kaygı çok büyük” diye konuştu. Kaddouri, yeni vazifeye gelecek hükümetin ülkedeki göçmenlere ve Müslümanlara “ikinci sınıf vatandaş” muamelesi yapmasından telaş duyduklarını lisana getirdi.
Hollanda Devlet ve Müslümanlar Ortası Bağlantı Organı (CMO) Lideri Muhsin Köktaş da “Bu sonucu nitekim beklemiyordum. Müslümanları güç günler bekliyor” tabirlerini kullandı.
Wilders’in mescitleri kapatmak ve Kuran’ı yasaklamak istediğine dikkat çeken Köktaş, Özgürlük Partisi’nin (PVV) iktidara gelmesi halinde Hollanda’daki Müslümanların dinlerinin gereklerini özgürce yerine getiremeyeceklerini söyledi.
“Biz demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne inanıyoruz” diye konuşan Köktaş, Hollandalı seçmenlerin kararına hürmet duyduğunu, “Ancak dindar ve ibadet eden bir Müslüman olarak endişeli” olduğunu kelamlarına ekledi.
Wilders’in zaferi Hollanda basınında nasıl yankılandı?
Hollanda basınında da Wilders’in zaferine ait telaşlar lisana getiriliyor.
De Volkskrant gazetesi, “Wilders’in canavarca zaferi nedeniyle Den Haag’taki bütün sistem baskı altında. Kendi muvaffakiyetinin yükünü taşıyacak olan PVV önderinin kendisi de bu baskıyı hissedecek” diyerek Wilders’in kuracağı hükümetin Hollanda’yı dünya siyasetinde temsil etmeye uygun olmadığını yazdı. Gazete, Wilders’in hükümeti kurmakta zorluklar yaşayacağına dikkat çekti.
Trouw adlı gazete de “Bu kimsenin beklemediği bir senaryoydu, hatta kazanan kişinin kendisinin bile. Ülkenin tarihinde birinci defa sağ popülist bir parti önderinin başbakan olma ihtimali var. Seçmenler Hollanda’da siyasetin çizgilerini sildi ve tekrar çizdi. Bu sonuç, derin bir formda bölünmüş olan ülkenin daha evvel hükümeti oluşturan partileri cezalandırdığını gösteriyor” sözlerine yer verdi. Gazete, sağ kanattaki seçmenlerin katı bir iltica siyaseti konusunda siyasete bir ileti gönderdiğine dikkat çekti.
De Telegraaf isimli bir diğer Hollanda gazetesi de Hollanda’da büyük bir kriz yaşandığı değerlendirmesini yaptı. “İltica siyaseti iflas etti, konut piyasası durma noktasına geldi ve giderek artan yüksek güç maliyetleri nedeniyle de beşerler artık geçimini sağlayamıyor” satırlarına yer veren gazete, seçmenlerin parlamentodaki partileri cezalandırdığına işaret etti. Daha evvel yaşanan koalisyon kavgalarının sürmemesi ve artık yeni bir hükümetin kurulması gerektiğini belirten gazete, yaşanan krizler göz önüne alındığına buna ivedilikle gereksinim duyulduğunu yazdı.
Hollanda seçim sonuçları Avrupa’da nasıl karşılandı?
Liberal dünya görüşünün hükümran olduğu bir ülke olarak bilinen Hollanda’da İslam aksisi ve yabancı düşmanı sloganlarla öne çıkan PVV’nin seçim zaferi kazanması Avrupa’daki sağ görüşlü siyasetçiler tarafından memnuniyetle karşılandı.
Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin Alice Weidel, toplumsal medya hesabında Wilders’i kutladı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Fransız sağcı siyasetçi Marine Le Pen de Wilders’i kutlayan Avrupalı siyasetçilerden.
Ancak merkez sağ, merkez sol ve liberal Avrupa siyasetçilerden ise Wilders’in zaferine ait bir kıymetlendirme gelmedi.
dpa,Reuters,AFP/TY,HS
DW Türkçe’ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?