Şimşek: Zayıf kur, yüksek enflasyon periyodu geride kalacak
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı bir televizyon programında açıkladıkları Orta Vadeli Program (OVP) hakkında değerlendirmelerde bulundu. Programın üç temel bileşeni olduğunu belirten Şimşek “Bunlardan bir tanesi ülkemizin karşı karşıya olduğu en kıymetli makroekonomik problemlerden biriyle gayret konusu, yani dezenflasyon, yani enflasyonu tekrar makul seviyelere, tek haneye getirecek bir program” dedi. “Birincil önceliğimiz fiyat istikrarıdır” diyen Şimşek enflasyonu 2026’nın sonunda tek haneye düşürmenin Orta Vadeli Program’ın en kıymetli gayesi olduğunu söyledi.
Bütçe açığını yüzde 3’ün altına çekme hedefi
Şimşek, programın ikinci bileşeninin “mali disiplin” olduğunu belirtti. Bütçede sarsıntının de tesiriyle bir ölçü bozulma olduğunu söyleyen Şimşek, Maastricht kriterleriyle uyumlu halde bütçe açığını yüzde 3’ün altına çekmeyi hedeflediklerini kaydetti. Şimşek “bir taraftan zelzelenin yaralarını sararken bir taraftan da bütçe disiplinini tekrar tesis etmek” istediklerini tabir etti.
Yapısal dönüşüm, yapısal reformlar
Programın üçüncü değerli bileşenini ise “yapısal dönüşüm, yapısal reformlar” olarak niteleyen Şimşek bu ıslahatları takvimlendirdiklerinin altını çizdi. “Türkiye şayet rekabet gücünü artıracaksa, yani verimlilik üzerinden büyüyecekse, zira verimlilik artışı için ıslahat yapmamız lazım, yatırım yapmamız lazım” diyen Şimşek “Bir taraftan üretken alanlara yatırım yaparken bir taraftan da mevcut kaynakları daha verimli nasıl kullanırız. İşte buna yönelik çok önemli bir ıslahat, bir yapısal dönüşüm eforu olacak” tabirlerini kullandı. Şimşek bu üç adımı destekleyecek tamamlayıcı öge olarak da “dış kaynak” başlığını saydı.
Şimşek üç aylık devirde enflasyon varsayımını daima değiştiren iktisat idaresinin 3 yıllık amaçları nasıl tutturacağı tarafındaki soruya verdiği cevapta evvel varil başına petrol fiyatlarındaki değişikliğe dikkat çekti ve fiyat artışının enflasyona da tesirde bulunduğunu vurguladı. “Rasyonel siyasetlere dönüş” gayesiyle “kuru hür bıraktıklarını” kaydeden Şimşek ikinci olarak da “kurdan enflasyona geçişkenlik” yaşandığına dikkat çekti. Sarsıntı yaralarının sarılması ve çalışanları enflasyona ezdirmeme kapsamında fiyat artışlarının da enflasyon üzerinde tesirli olduğunu belirtti. Şimşek tüm bu faktörlerin tıpkı anda yaşanmasının enflasyon iddiasında değişiklik yapmalarına neden olduğunu anlattı.
Küresel finans şartların sıkı ve risk iştahının zayıf olduğunu belirten Şimşek, “2024’ün ikinci yarısından itibaren büyük ihtimalle enflasyondaki düşüşle birlikte faiz düşüşü konuşulacak dünyada. Bununla birlikte risk iştahı, bununla birlikte tahminen büyümeye ait beklentiler, bununla birlikte gelişmekte olan ülkelere fon akışı farklı seyredecek” diye konuştu. “Bizim bir kur varsayımımız, gayemiz olamaz” diyen Şimşek “Ancak yakın periyotta gözlemlediğimiz fasit daire son bulacak. Yani kur, enflasyon, yüksek geçişkenlik…” biçiminde konuştu.
“Kredileri sınırlayacağız”
Şimşek, kredi kartı kullanımında kredi hacminin yüksek seyretmesinin enflasyonu ve cari açığı denetim altına almak açısından pürüz teşkil ettiğini vurguladı. Kredi genişlemesinin makul olması gerektiğini söyleyen Şimşek “Taşıt kredilerinde biz çok net bir halde sınırlayıcı bir perspektife sahibiz. Birinci konutu kredilendirme konusunda rastgele bir değişikliğe gitmeyeceğiz. Lakin ikinci konut, üçüncü konuta ait vatandaşın imkanı varsa alır lakin krediyle biz bunu desteklemeyeceğiz. Krediyi biz bu alanlarda önemli bir biçimde sınırlayacağız” dedi.
DW / EC, HT