Gazze’de şiddetli çatışmalar: İsrail Han Yunus’u kuşatıyor
İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin güneyinde kara operasyonunu genişletirken bölgede şiddetli çatışmalar yaşandığı ve çok sayıda Filistinlinin öldüğü bildiriliyor.
İsrail Genelkurmay Lideri Herzi Halevi, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentini kuşattıklarını bildirerek “Savaşın başlamasının üzerinden 60 gün geçerken birliklerimiz şu an Han Yunus bölgesini kuşatmaktadır. Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki çok sayıda Hamas karargahını güvenliğe aldık ve artık güneydeki karargahları gaye alıyoruz” açıklaması yaptı.
İsrail ordusunun üst seviye isimlerinden Güney Bölgesi Kumandanı Tümgeneral Yaron Finkelman da, bugünün Gazze işgalinden bu yana en şiddetli çatışmaların yaşandığı gün olduğunu belirterek “Kara operasyonunun başlangıcından bu yana en ağır günü yaşıyoruz” dedi.
İsrail ordusunun daha evvel Gazze Şeridi’nin güneyindeki altı semtte sivillere bulundukları barınak ve hastanelerden çıkmamaları için havadan ilanlar attığı ve ağır bir taarruz başlatılacağı konusunda uyardığı belirtiliyor.
16 bin 248 Filistinli öldü, binlerce ceset enkaz altında
Hamas, 7 Ekim’den bu yana İsrail operasyonlarında ölen Filistinlilerin sayısının 16 bin 248’e yükseldiğini duyurdu. Hamas medya ofisinden yapılan açıklamada ölenler ortasında 7 bin 112 çocuk ve 4 bin 885 bayanın bulunduğu, ayrıyeten 43 bin 616 kişinin yaralandığı ve en az 7 bin 600 kişinin kayıp olduğu bildirildi.
Hamas, İsrail ordusunun operasyonlar sırasında 50 bin tonu aşkın bomba attığını, bombardımanlar sonucu 52 bin konut, 69 okul, 121 hükümet binası ve 100 caminin büsbütün yıkıldığını kaydetti.
Filistin Sıhhat Bakanı Mai al-Kaila da bugün yaptığı açıklamada binlerce cesedin hala enkazlar altında bulunduğuna işaret ederek gerçek meyyit sayısının çok daha yüksek olacağını lisana getirdi.
Al-Kaila, İsrail’e sivil vefatlar konusunda yapılan tüm memleketler arası davetlere karşın meyyit sayısının süratle arttığını belirterek “İsrail ordusu bu halde devam ederse sıhhat sistemi büsbütün çökebilir” uyarısı yaptı. Filistin Sıhhat Bakanı, Gazze Şeridi’nin güneyindeki ağır nüfusa hizmet verebilen yalnızca beş hastane kaldığını, toplam bin 300 yataklı bu hastanelerin de taban kapasitede çalıştığını kaydetti. Al-Maila, İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da ise 7 Ekim’den bu yana 260 Filistinlinin öldürüldüğünü, 3 bin 200 kişinin yaralandığını bildirdi.
DSÖ: İnsanlığın en karanlık anına yaklaşıyoruz
Gazze Şeridi’ndeki sivillerin durumuyla ilgili milletlerarası kuruluşların ihtarları da sürüyor. Dünya Sıhhat Örgütünün (DSÖ) Filistin bölge sorumlusu Richard Peeperkorn, Gazze Şeridi’ndeki sivillerin durumunun her saat daha da berbata gittiğini, her on dakikada bir çocuğun öldüğünü belirterek “Her yerde ağır bombardıman var. Beşerler çaresiz ve daima bir şok hali içindeler. İnsanlığın en karanlık anına yaklaşıyoruz” dedi.
Bombardımanın derhal durması ve kalıcı ateşkes daveti yapan DSÖ yetkilisi, 7 Ekim’den bu yana 120 bin akut teneffüs yolu enfeksiyonu, 26 bin uyuz ve bit, 44 bini beş yaş altındaki çocuklarda olmak üzere 86 bin ishal olayı kaydedildiğini, bunun beklenebilecek olağan sayılardan 20-30 kat fazla olduğunu belirtti. Peeperkorn, Gazze Şeridi’nde farklı kapasitelerde hizmet veren hastanelerde toplam bin 400 yatak bulunduğunu, 5 bin yatağa gereksinim olduğunu belirterek “Geriye kalan birkaç hastanede dehşet imajları yaşanıyor. Hastanelerde yatak sayısının iki katı hasta bulunuyor, ağır yaralılar tedavi edilemeden yerlerde yatıyor” diye konuştu.
Unicef’ten İsrail’e “güvenli bölge” eleştirisi
BM çocuklara yardım kuruluşu Unicef’in sözcüsü James Elder da İsrail’in sivillere yaptığı tahliye davetlerini eleştirerek “İnsanlara gitmeleri için gösterilen yerler küçücük çorak yerler ya da sokak köşeleri, kaldırımlar, yarım kalmış inşaatlar. Su yok, tesis yok, soğuk ya da yağmurdan korunacak bir barınak yok, sıhhi tesisat yok. İnançlı bölge diye gösterilen bu yerler hastalık alanlarına dönüşme tehlikesi barındırıyor” dedi.
Elder, iki saat içinde 5 bin kişinin vardığı yerler bulunduğunu, Gazze’de 30 bin kişinin sığındığı bir barınakta 400 bireye bir tuvalet düştüğünü, insanların gereksinimlerini gidermek için beş saate kadar sıra beklemek zorunda olduğunu belirtti.
İsrail’in işgalci güç olarak sivillere besin, barınak ve ilaç sağlama yükümlülüğü bulunduğunu hatırlatan Unicef sözcüsü, İsrailli yetkilileri bilhassa de bayan ve çocukların durumuna karşı “ölümcül bir kayıtsızlıkla” suçladı.
AFP,dpa,rtr/BK,EC